Şimdi İletişime Geçin!

MENÜ

Makula Dejenerasyonu Nedir?

makula dejenerasyonu nedir

 

Makula dejenerasyonu (sarı nokta hastalığı olarak da bilinir), gözün retina tabakasında bulunan ve merkezi görmenin sorumlusu olan makula adı verilen bölgenin bozulmasıyla karakterize olan bir göz hastalığıdır. Bu durum, genellikle yaşa bağlı olarak ortaya çıkan ve ilerleyici bir hastalık olan yaşa bağlı makula dejenerasyonu (AMD) şeklinde görülür.

Makula dejenerasyonu, merkezi görüş kaybına ve detayları net bir şekilde görememe gibi sorunlara yol açar. Renkleri ve şekilleri seçmekte zorlanabilir ve yüzleri tanımakta güçlük çekebilirsiniz. Ancak, genellikle periferik (yan) görüşü etkilemez, bu nedenle tam körlüğe yol açmaz.

Makula dejenerasyonu iki ana formda bulunur:

Kuru makula dejenerasyonu: En yaygın form olup, makula bölgesindeki ışığa duyarlı hücrelerin zamanla incelmesi ve atrofiye uğramasıyla karakterizedir. Kuru tip genellikle yavaş ilerler ve görme kaybı daha hafif olabilir.

Islak makula dejenerasyonu: Daha az yaygın olmasına rağmen, daha şiddetli görme kaybına yol açma olasılığı daha yüksektir. Islak tip, anormal kan damarlarının makula altında büyümesi ve sızıntı yaparak hızla hasara yol açmasıyla karakterizedir.

Yaşa bağlı makula dejenerasyonunun kesin nedeni bilinmemekle birlikte, genetik, yaş, sigara ve beslenme gibi faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Belirtileri ve semptomları erken fark edildiğinde, tedavi ile hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir ve görme kaybı azaltılabilir. Tedavi yöntemleri, kuru ve ıslak tip AMD için farklıdır ve hastalığın şiddetine ve türüne bağlı olarak değişir.

Makula Dejenerasyonunun Belirtileri Nelerdir?

Makula dejenerasyonu (yaşa bağlı makula dejenerasyonu), başlangıçta belirtileri fark etmek zor olabilen ilerleyici bir göz hastalığıdır. Ancak, hastalık ilerledikçe belirtiler daha belirgin hale gelir. Makula dejenerasyonunun tipik belirtileri şunlardır:

Merkezi görüş kaybı: Makula dejenerasyonu, merkezi görüşün bulanıklaşması veya kaybolmasıyla sonuçlanır. Bu, okuma, yazma, yüzleri tanıma ve detaylı görsel işlerde zorluk yaşanmasına yol açar.

Bozulmuş renk algısı: Renkleri ve tonları ayırt etmekte zorlanabilirsiniz. Renkler soluklaşabilir veya karışabilir.

Düz çizgilerin eğri görünmesi: Metamorfopsi olarak adlandırılan bu belirti, düz çizgilerin eğri veya dalgalı görünmesine yol açar.

Görüş alanında kör noktalar: Skotom adı verilen kör noktalar, merkezi görüş alanında yer alabilir ve görüşünüzü engelleyebilir.

Nesnelerin boyutlarında ve şekillerinde değişiklik: Nesnelerin daha küçük, büyük, uzun veya kısa görünmesi gibi sorunlar yaşayabilirsiniz.

Karanlık ve düşük ışıklı ortamlarda görme zorluğu: Aydınlık ortamlardan karanlık ortamlara geçişte adaptasyon güçlüğü yaşayabilirsiniz.

Makula dejenerasyonunun belirtileri genellikle yavaşça gelişir ve başlangıçta tek bir gözde ortaya çıkabilir. Zamanla, diğer gözde de belirtiler meydana gelebilir. Erken teşhis ve tedavi, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmada ve görme kaybını azaltmada önemlidir. Bu nedenle, herhangi bir görsel değişiklik fark ederseniz, bir göz doktoruna başvurun.

Makula Dejenerasyonunun Sebepleri Nelerdir?

Makula dejenerasyonunun (özellikle yaşa bağlı makula dejenerasyonu - AMD) kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, çeşitli faktörlerin hastalığın gelişiminde ve ilerlemesinde rol oynadığı düşünülmektedir. Bu faktörler şunları içerir:

Yaş: Yaşa bağlı makula dejenerasyonu adından da anlaşılacağı gibi, yaşlanma süreciyle ilişkilidir. 50 yaş ve üzeri bireylerde AMD riski artmaktadır.

Genetik faktörler: Aile öyküsü ve genetik faktörler, makula dejenerasyonu riskini artırabilir. Bazı genetik mutasyonlar, hastalığa yatkınlıkla ilişkilendirilmiştir.

Sigara: Sigara içmek, makula dejenerasyonunun gelişme riskini önemli ölçüde artırabilir ve hastalığın daha hızlı ilerlemesine yol açabilir.

Cinsiyet: Kadınlar, erkeklere göre AMD geliştirme riski daha yüksektir. Bu durum, kadınların daha uzun yaşaması ve hormonal faktörlerle ilişkili olabilir.

Irk: Kafkasyalarda (beyaz ırk) makula dejenerasyonu görülme riski, diğer etnik gruplara göre daha yüksektir.

Beslenme: Yetersiz ve dengesiz beslenme, makula dejenerasyonu riskini artırabilir. Özellikle antioksidanlar, karotenoidler ve omega-3 yağ asitleri açısından zengin bir diyet, AMD riskini azaltmada etkili olabilir.

Kardiyovasküler hastalıklar: Yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve diğer kardiyovasküler hastalıklar, makula dejenerasyonu riskini artırabilir.

Obezite: Obezite, özellikle ileri yaşlarda, makula dejenerasyonu riskini artırabilir.

Tüm bu faktörler, makula dejenerasyonunun oluşumu ve ilerlemesi üzerinde etkili olabilir. Ancak, her bireyde bu faktörlerin etkisi ve hastalığın seyri farklılık gösterebilir.

Makula Dejenerasyonu ve UV Işını

Ultraviyole (UV) ışınları, güneş ışığı ve yapay ışık kaynaklarından yayılan enerji formudur. UV ışınlarının, göz sağlığı ve özellikle makula dejenerasyonu (yaşa bağlı makula dejenerasyonu - AMD) üzerinde olumsuz etkileri olabileceği düşünülmektedir.

UV ışınları, gözün ön kısımlarında (kornea ve lens) hasara neden olabilir ve katarakt gibi göz hastalıklarının gelişimine katkıda bulunabilir. Ayrıca, UV ışınlarının, retina ve makula üzerinde oksidatif stres ve iltihaplanma gibi hasar mekanizmalarını tetikleyerek makula dejenerasyonu riskini artırabileceği öne sürülmektedir.

Ancak, UV ışınları ve makula dejenerasyonu arasındaki ilişki hala tam olarak anlaşılamamıştır. Bazı çalışmalar, UV ışınlarına maruz kalmanın makula dejenerasyonu riskini artırdığını öne sürerken, diğer çalışmalar bu ilişkiyi desteklememektedir.

UV ışınlarından korunmak, göz sağlığını korumak ve genel olarak makula dejenerasyonu riskini azaltmak adına önemli bir önlem olarak kabul edilir. Güneş gözlüğü kullanmak, geniş kenarlı şapka takmak ve güneşin en güçlü olduğu saatlerde (öğle saatleri) gölgede kalmak gibi koruyucu önlemler, UV ışınlarının olumsuz etkilerini azaltmaya yardımcı olabilir.

Makula Dejenerasyonu Tedavisi

Makula dejenerasyonu (yaşa bağlı makula dejenerasyonu - AMD) için şu an için kesin bir tedavi yoktur, ancak erken teşhis ve mevcut tedavi yöntemleri, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmada ve görme kaybını azaltmada etkili olabilir. Tedavi yaklaşımları, hastalığın türüne ve şiddetine bağlı olarak değişir.

Kuru Makula Dejenerasyonu Tedavisi

Kuru AMD'nin ilerlemesini yavaşlatmak için genellikle yaşam tarzı değişiklikleri, beslenme ve vitamin takviyeleri önerilir. AREDS ve AREDS2 çalışmaları, özel bir vitamin ve mineral takviyesinin, orta ila ileri düzeyde kuru AMD olan bireylerde hastalığın ilerlemesini yavaşlatabileceğini göstermiştir. Bu takviyeler, C vitamini, E vitamini, beta-karoten, çinko ve bakır içerebilir. AREDS2 formülasyonu ayrıca, beta-karoten yerine lutein ve zeaksantin içerir.

Islak Makula Dejenerasyonu Tedavisi

Islak AMD için daha etkili tedavi seçenekleri bulunmaktadır:

Anti-VEGF Enjeksiyonları: Vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF) inhibitörleri, anormal kan damarlarının büyümesini ve sızıntı yapmasını önleyerek, ıslak AMD'nin ilerlemesini yavaşlatır ve görme kaybını azaltır. Bu enjeksiyonlar, gözün içine düzenli aralıklarla uygulanır ve hastaların çoğunda etkilidir.

Lazer Tedavisi: Fotodinamik tedavi (PDT) adı verilen bir yöntemle, gözün içine özel bir madde enjekte edilir ve ardından makula bölgesine lazer ışını uygulanır. Bu tedavi, anormal kan damarlarını yok etmeyi ve sızıntıyı azaltmayı amaçlar.

Termal Lazer Fotokoagülasyon: Bu tedavi, makulanın hemen dışındaki anormal kan damarlarını yok etmek için ısı üreten bir lazer kullanır. Ancak, bu yöntem, makulanın kendisine zarar verme riski nedeniyle daha az tercih edilir.

Unutulmamalıdır ki, her tedavi yaklaşımının etkinliği ve sonuçları, bireyler arasında farklılık gösterebilir. En uygun tedavi yöntemini belirlemek için göz doktorunuzla işbirliği yaparak, durumunuza ve ihtiyaçlarınıza en uygun seçenekleri değerlendirebilirsiniz.

Makula Dejenerasyonu Ameliyatı

Makula dejenerasyonu (yaşa bağlı makula dejenerasyonu - AMD) için ameliyat, genellikle ıslak AMD formunda kullanılan bir tedavi seçeneğidir. Islak AMD, anormal kan damarlarının retinanın altında büyüdüğü ve sıvı sızdırdığı bir durumdur. Bu durum, makulanın fonksiyonunu bozar ve hızla görme kaybına yol açabilir. Kuru AMD için cerrahi tedavi seçenekleri şu anda mevcut değildir.

İşte ıslak AMD için kullanılan bazı cerrahi yöntemler:

Vitrektomi: Bu cerrahi işlem, gözün arka kısmındaki jelimsi maddenin (vitreus) bir kısmının veya tamamının çıkarılmasını içerir. Vitrektomi, retinanın altında birikmiş kanın veya sıvının temizlenmesine ve anti-VEGF ilaçlarının doğrudan retina altına enjekte edilmesine olanak tanır.

Submaküler cerrahi: Bu ameliyat, retinanın altındaki anormal kan damarlarının ve skar dokusunun direkt olarak çıkarılmasını içerir. Submaküler cerrahi, daha önceki lazer veya anti-VEGF tedavilerinden yeterli sonuç alınamayan ve ileri düzeyde görme kaybı olan hastalar için kullanılabilir. Ancak, bu yöntem yüksek riskli olabilir ve her durumda başarılı sonuçlar elde etmek zordur.

Retina implantları: İleri düzeyde görme kaybı olan AMD hastaları için, retina implantları görme yeteneğini kısmen geri kazandırmaya yardımcı olabilir. Bu cihazlar, retinanın hasar görmüş kısmını işlevsel hale getirmeye çalışan mikroelektronik cihazlardır. Retina implantları, özellikle dış dünyadaki ışığı elektrik sinyallerine dönüştüren ve bu sinyalleri beyne ileten fotoreseptör hücrelerin işlevini kaybettiği durumlarda kullanılabilir.

Cerrahi tedavi seçenekleri, hastalığın şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak belirlenir. Doktorunuzla işbirliği yaparak, durumunuza ve ihtiyaçlarınıza en uygun tedavi yöntemlerini değerlendirebilirsiniz. Unutmayın ki, her tedavi yaklaşımının etkinliği ve sonuçları bireyler arasında farklılık gösterebilir.

Detaylı bilgi için lütfen göz doktorunuza danışınız!

Makula Dejenerasyonu Önlemleri

Makula dejenerasyonu (yaşa bağlı makula dejenerasyonu - AMD) riskini azaltmak veya hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak için alınabilecek önlemler şunlardır:

Düzenli göz muayenesi: Erken teşhis, makula dejenerasyonunun yönetilmesinde önemlidir. Düzenli göz muayeneleri ve retinal taramalar, herhangi bir değişikliği zamanında fark etmeye ve uygun tedavi seçeneklerini değerlendirmeye olanak tanır.

Sağlıklı ve dengeli beslenme: Antioksidanlar, karotenoidler (lutein ve zeaksantin) ve omega-3 yağ asitleri açısından zengin bir diyet, göz sağlığını destekler ve AMD riskini azaltabilir. Yeşil yapraklı sebzeler, meyveler, balık ve tam tahıllar gibi sağlıklı besinleri tüketmeye özen gösterin.

Sigarayı bırakmak: Sigara, makula dejenerasyonu riskini önemli ölçüde artırır. Sigarayı bırakarak hem göz sağlığınızı koruyabilir hem de genel sağlığınıza fayda sağlayabilirsiniz.

UV ışınlarından korunun: Güneş gözlüğü kullanarak, geniş kenarlı şapka takarak ve güneşin en güçlü olduğu saatlerde gölgede kalarak gözlerinizi UV ışınlarından koruyun.

Egzersiz yapın: Düzenli fiziksel aktivite, kardiyovasküler sağlığı iyileştirir ve makula dejenerasyonu riskini azaltmaya yardımcı olabilir.

Sağlıklı bir vücut ağırlığı koruyun: Obezite ve aşırı kilo, makula dejenerasyonu riskini artırabilir. Dengeli beslenme ve düzenli egzersizle sağlıklı bir vücut ağırlığı korumaya çalışın.

Kardiyovasküler sağlığınızı yönetin: Yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve diğer kardiyovasküler hastalıklar, AMD riskini artırabilir. Bu koşulları yönetmek ve doktorunuzun önerilerine uyarak tedavi planlarını takip etmek, göz sağlığınızı korumaya yardımcı olabilir.

Makula dejenerasyonu önlemleri, yaşam tarzı değişiklikleri ve düzenli göz bakımı ile başlar. Bu önlemler, göz sağlığını korumak ve yaşla ilişkili görme kaybı riskini azaltmak için önemlidir.

Makula Dejenerasyonu ve Güneş Gözlüğü

Güneş gözlüğü kullanmak, göz sağlığını korumada önemli bir rol oynar ve makula dejenerasyonu (yaşa bağlı makula dejenerasyonu - AMD) riskini azaltmada faydalı olabilir. Güneş gözlüğü, gözleri zararlı ultraviyole (UV) ışınlarından koruyarak retinaya ve makulaya zarar verebilecek ışınların etkisini azaltır.

UV ışınlarının, gözün ön kısımlarında (kornea ve lens) hasara neden olabileceği ve katarakt gibi göz hastalıklarının gelişimine katkıda bulunabileceği bilinmektedir. Ayrıca, UV ışınları retina ve makula üzerinde oksidatif stres ve iltihaplanma gibi hasar mekanizmalarını tetikleyerek makula dejenerasyonu riskini artırabilir. UV ışınları ve makula dejenerasyonu arasındaki ilişki tam olarak anlaşılamasa da, UV ışınlarından korunmak, göz sağlığını korumak ve genel olarak makula dejenerasyonu riskini azaltmak adına önemli bir önlemdir.

Güneş gözlüğü seçerken dikkate almanız gereken bazı özellikler şunlardır:

UV koruması: Güneş gözlüğü, en az %99 oranında UVA ve UVB ışınlarını engellemelidir. Etiketlerde "UV400" veya "100% UV koruması" ifadelerini arayın.

Polarize lensler: Polarize lensler, parlak ışığı ve yansımaları azaltarak kontrastı artırır ve göz yorgunluğunu azaltır. Ancak, polarize lenslerin UV koruması sağlaması garanti edilmez, bu nedenle UV koruması hakkında bilgi almak için etiketleri kontrol edin.

Lens rengi ve karartma: Lens rengi ve karartma derecesi kişisel tercihe bağlıdır. Genellikle gri, yeşil veya kahverengi lensler, doğal renk algısını korurken güneş ışığından koruma sağlar.

Çerçeve tasarımı: Gözlerinizi yanlardan gelen ışınlardan koruyan ve daha fazla kapsama alanı sağlayan sarmaşık çerçeveler tercih edin.

Güneş gözlüğü kullanmanın yanı sıra, geniş kenarlı şapka takmak ve güneşin en güçlü olduğu saatlerde (öğle saatleri) gölgede kalmak gibi koruyucu önlemler alarak göz sağlığınızı koruyabilirsiniz.

 

Sorumluluk Reddi: Bu makale ve genel olarak bu site bir tıp doktorunun tavsiyesinin yerini almayı amaçlamamaktadır. Sitede bulunan bilgiler herhangi bir hastalığı veya tıbbi durumu teşhis etmek, tedavi etmek veya önlemek için kullanılmamalıdır. Kişisel sağlık sorunlarınız için lütfen doktorunuza danışın. Özgür Optik sitesi, sitede verilen herhangi bir görüş veya tavsiyeden kaynaklanan herhangi bir kişisel yaralanma veya hasar için hiçbir sorumluluk kabul etmez.

Hipotenüs Hipotenüs® Yeni Nesil E-Ticaret Sistemleri ile Hazırlanmıştır.